Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

''Sözcükler'' Jean- Paul Sartre

Resim
Jean Paul Sartre'ın hayatı, geçmişi, onu Sartre yaptığını düşündüğüm ne varsa hepsiyle büyük bir merak konusudur benim için. Bunda hem varoluşculuk felsefesine duyduğum ilginin hem de kitaplarından değişik bir haz almamın etkisi var.  ''Sözcükler''e bir kitap fuarında denk geldim. Sartre'ın kendi kaleminden çocukluğunu anlattığını söyledi standın başındaki adam. Ben bu kitabı nasıl atlamışım! Okumak için hızlıca eve koştum.  Sartre'ın çocukluğu Burada kitabı bilmişlikle eleştirmeye, analiz etmeye çalışmayacağım. Bunun zaten beni aşan bir çaba olacağının farkındayım. Sartre'ın felsefesine, hayatına ve eserlerinin özüne hala istediğim kadar yakınlaşamadım. Tekrar okumam, üzerine düşünüp yazmam gereken kitapları hala kitaplıktan bana bakıyor. Onun yazdıklarını bitirdikten sonra üzerine düşünüp bir şeyler karalamadıkça Sartre okudum demek çok zor.  ''Sözcükler''den aklımda kalanları sırf bu amaçla sıcağı sıcağına yazmak isti

Ses ve Öfke- William Faulkner

Resim
Ses ve Öfke hep duyduğum bir türlü okumaya cesaret edemediğim bir kitaptı. Bilinç akışı tekniğiyle iyi anlaşabilmem zaten oldukça zaman aldı. Virginia Woolf  okuduktan sonra belki Ses ve Öfke'nin de zamanı gelmiştir dedim. Zor okunacak bir roman olduğunu bilerek başladım. Biraz daha rahat okumak için önceden araştırma yapmak iyi olur. En azından kitabın 4 bölüme ayrıldığı ve bu bölümlerden ilkinin, ailenin zihinsel engelli üyesi Benjy' nin hissettikleri ve kavrayabildikleri olduğunu bilmek işe yarayabilir.  En zor bölüm ilki çünkü. Elli sayfa sonra vazgeç sinyalleri yolluyor beyin. Anlaşılamayan bir hikaye, çözülemeyen karakterler, çok anlamsız görünen bir çaba var. B1 düzeyinde bilinen yabancı bir dilde okuma yapmak gibi. Kelimeler tanıdık ama bir bütün olarak bir şey ifade etmiyor. Kitap sondan başa yazılmış. Benjy'nin ağzından olan  ilk bölümde tüm hikayenin karmakarışık da olsa daha en başında  bize anlatıldığını kitap bittiğinde anlıyoruz. Sayıklama gibi