Kayıtlar

Mart, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Edebiyatın peş peşe orgazm edilen kadın karakteri

Resim
Çok sevdiğim Latin Amerikalı bir erkek yazarın son çıkan romanını okuyorum şu sıra. Karizmatik, akıllı, şair karakterleri hep erkek. Onların dünyasında, hiç gezmediğim topraklarda kaybolmak hoşuma gidiyor. Arada bir, kalın kitabın sayfalarının arasından başına buyruk, ne istediğini bilen - ya da bilmeyen- alabildiğine özgür bir kadın fırlayıverince kalbim çarpıyor. Nihayet! Otuz bir yaşında Amerikalı bu kadınla, otuz üçüne yaklaşmış, hala kafası çok karışık bir kadın olarak seyahat ediyorum. Şili'deyiz. En yakın kadın arkadaşla tutkulu bir sevişme sonrası ilişkiye dönmesini umduğumuz şey hayal kırıklığına uğratmış, çantamızı toplayıp ülkeyi terk etmişiz. Hikaye beni iyice içine çekiyor. Başını alıp gitmelere, başka dilde kaybolmalara, küçük odalarda yeni hayata başlamalara bayılırım.  Kadın karakterin huzursuzluğu, acısı, kendini alkole ve bilmediği şehrin macera dolu gecelerine vurma isteği çok tanıdık. Bir gece, sabahın ilk ışıklarına yakın, on sekiz yaşındaki bir Şilili erkekle,

Granada- Alhambra ve yavaşlık

Resim
Granada'yı hep merak etmiştim. Ofiste İspanya'lı bir arkadaşım vardı ve hep İspanya'yı özellikle Granada'yı ne kadar çok özlediğini anlatıyordu. Danimarka kışına ancak belli bir süre katlanabileceğini, buradaki hayatın konforunu sevse de evinin sıcaklığını ve yavaşlığını özlediğini söylüyordu. Gözümde küçük bir şehir ve güzel hava dışında pek bir şey canlanmıyordu açıkçası. Sonra, bir fırsat doğdu ve önce Madrid'e, oradan beş saatlik bir otobüs yolculuğu ile Granada'ya geçtim. Şehre gece ulaştığım için dar sokakları dışında pek bir şey göremedim. Sadece bulduğum hostelin yemyeşil, tarihi bahçesi bana çok şanslı olduğumu hissettirdi. Birkaç gün sonra, sandığım kadar ayrıcalıklı olmadığımı, şehrin bütün hostellerinin hatta evlerinin aynı yapıda olduğunu fark ettim.  Şubat ayının sonu olmasına rağmen on sekiz dereceydi hava. Yağmurdan, sıfırı biraz aşkın havanın rüzgarından böyle bir yere gelince iş arkadaşımın neden bahsettiğini hemen anladım. Güneş ısıtıyor, insa

Pazar yürüyüşü, mezar taşı ve hayal kurma ağacı

Resim
Bugün yaklaşık 5 saat, arada kısa bir yüzümü güneşe dönme molası dışında, durmaksızın yürüdüm. Ne zamandır yolumun üzerinde hoşuma giden renklerin fotoğrafını çekmiyordum. Bu duvarın karşısında bir dakika durdum. Bu afişlere kim dikkat ediyor merak ediyorum. Zihnimizin gürültüsü, gidilecek yerlerin acelesi ile kafamızı odaklandığımız yerden kaldıramadan yürüyoruz çoğunlukla. Ben de öyleyim. Sadece fotoğraf makinemin şarjını doldurmayı akıl etmişsem, etrafıma daha dikkatli bakıyorum.  Bu göl kenarı Nick Cave dinleyerek geçti. ''Kar Panteri'' isimli bir film izledim sinemada. Kopenhag'da yaşayan, Venezuelalı ve doğa tutkunu bir arkadaşım var. Bizi çağırdığı filmin doğayla bir ilgisi olduğunu tahmin etmiştim. Vahşi doğanın güzelliğine büyük ekranda kapılıp gittim. Eve gelince spotifydan film müziğini buldum. Yürüyüşlerimin arka fonu oldu.  https://open.spotify.com/album/18u7gjKeg94ENC1st6ENV6?si=cGoyf_KfTLyWYxpfkyx6_Q Dönmeye yakın yarı açık bir kapı gördüm, nereye gid