Kayıtlar

Haziran, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dreamers

Resim
Bu hafta izlemekten bıkmadığım video. Kafamda hayatın nasıl bir süreç, yer, varoluş olduğuna dair değişik simgeler vardı yıllardır. Bunların eğlenceli olduğu da oluyordu. Bazen çok ağır, bazen tüy kadar hafif buluyordum. Uzun uzun bu videoyu izledim bu hafta ilk kez. Girip çıkılan kapılara, bitenlere başlayanlara, ailelere, hastaneye, üst katlara, duvardaki fotoğraf çerçevelerine baktım. Bir odada yaşanırken diğerinin duvarında çerçevelenip anıya dönüyor hayat. Bunu hepimiz biliyoruz. Fotoğraf çektiğimiz, güzel görünmeye çalıştığımız, ışığı biraz daha açıp yüzümüzü aydınlattığımız her anda. Bir yandan da bilmiyoruz. Hatta belki bu kadar bilmediğimiz başka bir şey daha yoktur. Odalarda, şehirlerde, yılların arasında dönüp dolaştım. Mutluluk, macera, başarı, sevgi aradım. Sonunda hayatın nasıl bir yer olduğuna dair en açıklayıcı tavrı bu videoda buldum. Arama uğraşı arayışın nihayetinden daha gerçek. O yüzden bu telaş, bu acele hepimizdeki. Yanlış kapıya girme ve yanlış kapıdan çıkm

Feministim demekten neden korkuyordum?

Resim
"Feminizm sansasyoneldir… Feminist olarak konuştuğunuzda çoğunlukla fazla tepkisel veya aşırı tepkili olarak betimlenirsiniz sanki tüm yaptığınız meselenin gerçeklerini abartmakmış gibi; sanki bir şeyin kendinize göre açıklamasını yaparken kasten, hatta kötü niyetle büyütüyormuş gibi…’’ Yukarıdaki paragrafa, Sara Ahmed’in ‘’Feminist Bir Yaşam Sürmek’’ kitabında rastladım. Görür görmez Tabii ya! dedim. Sanki kafamın içinde dolanıp duran, adını koyamadığım, bir türlü cümleye dökemediğim bir şeyden bahsediyordu. Bu kadarla da kalmayıp bir örnekle devam ediyordu. ‘’Bir keresinde aile sofrasında Kramer Kramer’e Karşı filmi hakkında konuştuğumuzu hatırlıyorum. Annenin nasıl şeytanlaştırıldığını sorguladığımı anımsıyorum. Bu noktaya, bu oldukça aleni feminist noktaya , feminist bir eğilim kazandıktan sonra işaret etmemeniz zor olan bu noktaya işaret ettim ve ardından kıyamet koptu! ‘’Of bu güzel filmin tadını çıkarmamıza izin versen olmaz mı’’, ‘’Of sürekli sorun arıyors

Gölgedeki köpek

Resim
Yeşili şanslıysam haftada bir görüyordum. Kedili park ismini verdiğim otuz kedinin dönerek oyunlar oynadığı bir parkta. Hafta sonu boş bir bankta oturuyor tasmalı köpekleri, bebek arabalarını, basamakları büyük bir dikkatle çıkan yaşlıları, el el dolaşan, birbirini çekip sarılan gençleri izliyordum. Bir şeyi ne kadar az görürsen o kadar çekici olur diyorlar. Denize nazır bir okulda kaç ders arası sırtımı gemilere dönüp küs gibi oturmuşumdur.Bugün oraya gider sırtımı döndüğüm günlere şaşarım. Bir karabatağa takılmıyor muydu gözüm, o batıp da takip edemediğim bir noktadan çıkarken derin düşüncelere dalmıyor muydum oturduğum yerde. Denizin uçsuz bucaksızlığına, karabatağın özgürlüğüne ve keyfiliğine iki çift laf etmiyor muydum içimden? Ne düşünüyordum onca zaman ben? Sosyolojinin ilk sınavı için hocanın derste vurguladığı yerleri mi, yoksa Jön Türkleri mi. Finalden  kaç alırsam sonunda şu devrim tarihinden geçebileceğimin hesaplarını mı yapıyordum? Hafta sonları aynı denize uzun bir

Herhangi bir ayda herhangi bir hafta

Resim
Bu hafta en çok dinlediğim, kendi kendime dans edip karaoke yaptığım şarkı. Bu hafta en çok baktığım resim. Amadeo Modiagiani'den Bu hafta okuduğum kitap.  Bu hafta en çok etkilendiğim film Lars von Trier'den. Bu hafta bir arkadaşımdan duyduğum, daha dinlerken gitme hayalleri kurduğum yer; Gate of Anglor Thom, Kamboçya Bu hafta canım sıkıldıkça izlediğim dizi.  Bu hafta bir tiyatro sahnesinde dinlerken duygulandığım sonra dönüp dönüp okuduğum şiir.

Women are always RIGHT demek?

Resim
Yukarıdaki yeşil bitki Brüksel'de, şu ünlü Galeries Royales St Hubert'in içindeki Au Pain Quatidien'in (Günlük Ekmek)  tuvalet kapısında bekliyor.  Nasıl ki Au Pain Quatidien'de oturabilmek için ta Brüksel'lere gitmeye gerek kalmadan, Kanyon Avm'ye gidivermek yeterliyse, kadınların  her zaman haklı olduğunu çok yaratıcı kelime oyunlarıyla bir espri gibi oraya buraya iliştirenler de doğu-batı demeden her mekanda karşımıza çıkabiliyor. Soldaki fotoğraf haklılıktan başı göğe ermiş gururlu kadınımızı  temsilen  haklıların yeri sağdaki tuvaletin kapısına yapıştırılmış.  Dünya işemeye ve sıçmaya gitmeden önce bu dahiyane espriye gülüyor.  Bense özellikle haksız tarafa koyduğum kadın fotoğrafında en azından meme, uçuşan etek, on santim topuk yok diye seviniyorum. Biraz sarılık geçiriyor gibi ama olsun. Gururlu çenesi dışında güzel. Bu görsel seçimi bitkinin bize ilettiği mesaj olmasaydı başlı başına bir kazanım olabilirdi. Ama ikisi bir araya geldi miydi va