Gece Yürüyüşü
Eski apartmanımda çamaşır odası eksi birinci katta, basık ve kuytu bir köşedeydi. Bir akşam elimde çamaşırlarla aşağı indim. Uzun koridoru yürüdüm, daha kapıya ulaşamadan elektrikler kesildi. Karanlık koridorun sonunda kalakaldım. Yanımda telefonum da yoktu. Gözlerimin karanlığa alışmasını beklemeden geri yürümeye çalıştım. Koridorun uzunluğunu hatırlayamadım, karanlıkta bütün ölçüler boyut değiştirdi ya da ben öyle sandım. Sessizce olduğum yerde bekledim. Vücudumun bir tehlikeye hazırlanır gibi çalıştığını fark ettim. Kalbim hızla çarpıyor, tüm duyularım tetikte. Bir şey olacak diye bekliyorum ama bir şey olmayacağını da biliyorum. Altı üstü karanlık bir koridor. İki kat yukarısı ev, nasıl olsa bir yolunu bulup çıkacağım ya da biri gelecek. Tehlike yok. Tehlike olmadığını bilsem de vücudum en ufak sese dikkat kesilen bir kedi gibi bekliyor. Vücudun ve aklın apayrı çalışıp birbirini sandığımdan fazla etkilediğini, korkuttuğunu bazen de yatıştırdığını fark ettim. El yordamıyla koridoru