Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OSLO

Resim
Oslo  ile Kopenhag'ın çok benzer olduğuna dair bir inanç vardı bende nedense. Gelişmişlik düzeyi, İskandinavlık ve zenginlik sadece ismi farklı bir şehre gideceğimi düşündürmüştü. Geçirdiğim kısacık iki günde yokuş sokaklar, bisiklet yerine scooter'a binen insanlar, Kopenhag'ın sarışınlığına inat çok uluslu bir esmerlik ile karşılaştım. Kopenhag sokaklarında herkes ne kadar az önce defileden çıkmış gibi şık ve asilse, Oslo'dakiler ülkelerinden onları buraya taşıyan otobüsten az önce inmiş gibiydi. Bu çeşitlilik, dağınıklık, kimsenin kimseye benzememesi hoşuma gitti. Fark ettim ki ülkeme dönmediğim şu son on bir ayda bakış açım bir İskandinavınkinden çok kuzeyli olmuş. Karşıdan geçerken ışık beklemeyen Osloluları yadırgarken buldum kendimi.  Oslo  heykel işini ilerletmiş. Şehrin her yanında bir işle meşgul olan heykeller var.  Yine plan yapmadan ani bir kararla gittiğim için meşhur heykel parkı dışında nereye gidilir bilmiyordum. İki kısa günümü deli gibi haritadan yer a

Dret and Pepper

Birkaç gün önce Dret ve Pepper ile tanıştım. Dret 14 yaşında, uzun, yumuşak tüylü. Pepper sokak kendisi cinsinden, o da 14'ünde. İş arkadaşım çapraz masamdan, ''İnanmıyorum, tam sana göre bir şey buldum!'' diye bağırdı. Ben sormaya kalmadan anlatmaya başladı. Facebook'ta Kopenhag'da yaşayan Hollandalıların olduğu gruba üyeymiş. Kırklı yaşlarında bir çift, Nadya ve Joel, onlar tatildeyken bir hafta boyunca kedileri ile ilgilenebilecek birini arıyormuş. Benim kedi hasretim tüm ofisçe bilindiğinden, şirin kedi fotoğrafları, sokakta denk gelinen kedilerin videoları neredeyse her gün bana gönderiliyor. Bu defa ilk kez -apartmandaki kara kedi dışında- gerçek bir kedi ile yakınlaşma şansım doğdu. Hemen, ''ben yaparım, nereye gidilecekse giderim, lütfen beni söyle, ''dedim. O da çifte bekletmeden mesaj attı. Aylardır kedime hasret kaldığımı anlatıp sanırım bir de instagram profilimi paylaştı. Joel ile Nadya tanışmak için beni evlerine davet ettiler.