Kayıtlar

Nisan, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

in Bruges

Resim
Yazıya filmin soundtracki ile başlayalım, kuru kuru gitmeyecek şimdi..Play tuşuna bastıysanız hadi devam. Herkes gibi In Bruge'ü izleyip filmin zeka dolu dialoglarına, şaşırtıcı hikayesine, Colin Farrel'in oyunculuğuna ve tabi filmde gördüğüm Bruge'e hayran olduktan sonra yolumu bir şekilde oraya düşürdüm.Filmden önce Bruge'ün hangi ülkede olduğundan bile haberim yoktu. Gitmek kolaymış.Brüksel'den bir saat uzaklıkta ve her saat başı tren var. Trenden iner inmez büyük bir turist kafilesiyle şehir merkezine çıkan düz bir yoldan yürüdük. Japon turist kafilesi gibiydik aslında;.neyse ki şehir merkezine gelince yollarımız ayrıldı.  Hiç bu kadar küçük bir şehirde böyle fazla turist  görmemiştim. Filmden önce adı bilinmeyen şehir Belçika'nın mutlaka gidilip görülmesi gereken yerlerinden biri haline gelmiş.  Filmin iki ana karakteri kiralık katil. Cinayet mahalinden uzaklaştırılıp patronları tarafından Bruge'e gönderiliyorlar. Colin çapkın, haşarı, ye

cumartesi

Resim
Dinlediğim gruplar arasında ilk defa bir grubun tüm sözleri ben isteyip de söyleyememişim gibi Kendi evinde deplasmanda hisseden herkese gelsin

' sadece adres soracagim, asiliyorum zannetmeyin'

Erasmusta tanistigim daha sonra bir haftaligina Istanbul'a gelen bir arkadasim vardi. Kaldigi bir hafta boyunca onu Istanbul'un en guzel yerlerine goturmeye calistim, biri de yaklasik on kisi gidip piknik yaptigimiz Caddebostan sahiliydi. O temmuz aksami sahilde her zamanki gibi buyuklu kucuklu bircok grup deniz kenarinda cimenlere yayilmis, sarki soyluyor iciyordu. Gecenin sonunda eve donerken fransiz arkadasim "Turkiye'de kizlarla erkekler nasil tanisiyor anlamiyorum, hic tanismaya musait bir ortam yok" dedi. Nedenini sordugumda, saatlerce genclerle dolu bir alanda, guzel bir yaz aksaminda piknik yaptigimizi, insanlarin kendi grubundan baska kimseyle konusmadigini,  tanismaya calismadigini, bu kadar genc dolu ortamda  bunu cok garip buldugunu soyledi. Soyle bir gittigim konserleri, disari ciktigim geceleri dusundum. Cidden oyle, kimse birbirine yanasmiyor. Cogu kez kimlerle basladiysak onlarla bitiriyoruz geceyi. Sonra Nicolas ile 2 sene once bir Irish Pub

Bati'nin kulturunden almamamiz gereken seyler

 Fransa'ya geldigimden beri onlarda olan bizde olmayan seylerden bahsedip durdum farkindayim. Birkac gundur burada yasadigim ve cok sinirimi bozan bir seyden bahsedecegim ki Istanbul'da bunlar basima gelmiyordu. Tamam burada gencler eglenmeyi seviyor, dunyanin her yerinde oldugu gibi... Toplum elinde icki siseleriyle sokaklarda dolasan, sarkilar soyleyen, toplu tasima araclarinda nesesinden yerinde duramayan gencler gormeye alismis. Bu aliskanlik ve orta yaslilarin genclere ses etmeme durumu harika. Eglensin cocuklar, hayatin tadini cikarsin diyorlar. Zaten Fransizlarin en cok kullandigi kalip "Profitez bien". Bir nevi tadini cikar! demek. En ufak bir tatilde, boslukta herkes bir suru plan yapiyor. Hayat; yemek , icmek , eglenmek ve bunlar icin yapilan planlar uzerine kurulu. Bu kisma kadar huzursuz oldugum bir nokta yok. Bu ozgurluk anlayisi cok hosuma gidiyor hatta. Beni rahatsiz eden kismi,  kafasi guzel olanlarin gecenin bir saatinden sonra 'her seyi'

ÇIPLAK KADINLAR

'' Daha iki yıl önce 130 kiloydum inanabiliyor musun ? Şimdi normal görünüyor muyum sence ? '' diye sordu kendinden şüphe eden yüz ifadesiyle. Kahve bardağını iki eliyle sıkıca kavramıştı. Kirlenmiş bir dereye bakan geniş balkonda insanların yavaş yavaş sarhoş olmaya başladığı bir saatteydik. '' Herkes kadar normalsin, merak etme'' dedim. Kendi sarhoş olmadan ortamdaki içen kişilerin ertesi gün pişman olacağı duygusallığından cesaret almışa benziyordu. Birazdan bana iyice içini dökeceğinden , ertesi sabah gözlerime bakarken utanacağından emindim. '' Neden normal olmadığını düşünüyorsun? Kilolu halini görmedim ama şu an gayet yakışıklısın'' dedim . Avutmaya çalışmıyordum. Onu ilk gördüğüm gün ne güzel bir yüzü var diye geçirmiştim içimden. Yakışıklı değildi, güzeldi. Kadınların estetikle sahip olmaya uğraştığı dümdüz bir burnu, sürekli nemli onu romantik gösteren yeşil gözleri vardı. Böylelerinin anne babasının kusursuz güzellikte olduğun