sadece seks yapma, seviş!

insan odasında, masanın başında oturdukça, evden çıkmayarak,hiç insan görmeyerek,düşünerek, sadece düşünerek, okuyarak, kendine ait bir dünya yaratarak sokaklarda akşam nereye gideceğini bilmeden dolaşan insanlardan daha çok şey başarabilir. Kendi devrimini yapabilir. Sessizliğin içinde dünyada işittiğimizden daha anlamlı sesler var. Hayaller var bir süre sonra gerçek mi illüzyon mu ayırt edilemeyecek hale gelen. Kısa cümleler var. Deliliğin bir adım öncesi bilgelik. Ne kadar çok şey bilirsen o kadar acı çekersin. Bunu söyleyen de ben değilim. Gerçek bilgi bahsedilen. Selamlaşmalar, dialoglar, çokça kullanılan bağlaçlar, samimiyetsiz sıfatlar, televizyondan kulağına çalınanlar değil. Bunları duyduğumuz için normaliz, asla bilge olamayıp kendi devrimimizi yapamayacağız. Mükafatı ise delirmemek. Sana insan dolu, kahkaha,yemek, uyku, sıradan hayatında ne varsa onlarla dolu bir hayat sunuyorum. Bunu yaşa,arada bir hastalanırsın, ama korkma iyileşeceksin ölümcül değilse. Kafan gürültüyle dolacak her günün sonunda, beynin uyuştuğu için rahat uyuyacaksın.Canın sıkılacak bir şeylere arada bir, gönül meseleleri,işle ilgili bir şeyler, bir lafıyla canını sıkanlar. Planlar yapacaksın uyumadan önce yapacaklarına dair. Sonra, uykunun derin uyuşukluğu.Bilmen gereken birkaç şey ise asla tam anlamıyla tatmin olamayacağın. Paran bitecek, borçların olacak, daha iyi bir hayatı arzulayacaksın,daha güzel bir kadın ya da erkek, ama sonra geçecek. Herkes gibi. Anahtar kelimeler bunlar. Herkesinki gibi bir hayat istiyorum'un cevabı. Televizyon ve sosyal medya senin elin kolun. Bilgiyi ordan al, öteye gitme. Gidersen sınırları geçersin. Dostoyevski'ye, Gonçarov'a, Camus'ye, Sartre'a, Sabahattin Ali'ye, Kieslowski'ye, David Lynch'e, böyle bir sürü isme dokunma.Duy ama inceleme, derine inme.Derine inersen sınırın öte tarafına geçersin. Bildiğimizin tam tersi bir örnek ; seks yap ama sevişme, anlamaya, onun dünyasına girmeye çalışma. ''İnsanın aklı çoğaldıkça can sıkıntısı artar'' dediğini bil Dostoyevski'nin, ne kadar kötü bir çeviri olduğunu, böyle dımdızlak kullanıldığında bir anlamı olmadığını umursama, kullan işte bir yerlerde, ne demek istediğini düşünme.İşte bu seks. Bunu yaparsan sınırları geçmez, mutlu insan olma  olasılığını artırmış olursun.
Deliliğe, anormalliğe giden bilgelik kısmı ise seçenekler dahilinde değil. Hayat tanımını ben de bilmiyorum hele ki 21.yüzyılda iyice zorlaştı. Dan Brown gibi sabaha karşı kendini tavana asıp hayata bir de tersten bakmaya çalışabilirsin. Marjinal derler arkandan. Bir yaparsın iki yaparsın,alışkanlık haline getiremezsin. Dan Brown da bilge değil ki hem. Modern çağın yeni bilgelik tanımına girer belki. Ona karar verecek kişi ben değilim.
Benim tercihim ikisinin ortası. Televizyon yok, hiç,  haberler bile. Duyduklarınla yetineceksin. Internet var,sosyal medya var kendi zavallılığını ve başkalarınınki ni de görmek için. Kitaplar var, hepsiyle tek tek sevişeceksin. Her hücresini, kokusunu, neden hoşlandığını bileceksin. Filmler var dahilerin mirası,aklından atamayacaksın tüm gün, sevgiline koşar gibi koşacaksın. Hayal kırıklığına uğratsa da, üzse de bin kere pişman olsan da yine çağırdığında gideceksin. Öyle bir tutku. İnsanlar var, fikirleri, hayalleri, pişmanlıkları, her türlü muhabbetleriyle. Onlara kulağını kapatamazsın. Yalnızca seçeceksin. En pis hikayeyi ve en yüce fikri aynı heyecanla dinleyeceksin.Güleceksin onlarla, neyin varsa bölüşeceksin, korkularını da zenginliklerini de. Elini uzatacaksın her birine düştüklerinde, ayırt etmeden, hem de hiç. Yardım konusunda ayırt etmek yok en küçüğünden en büyüğüne kadar. Seveceksin hepsini, kızsan da eleştirsen de. Herkesin ortak bir noktası var ya sonunda. Her şey anlaşılabilir hale geliyor ya bu yüzden. Tüm suçlar affediliyor ve günahlar siliniyor karşılıklı. Bir Fatih Akın filmi gibi, izleyince şaşırdığın nasıl olur dediğin bir sürü tesadüf, absürd detay ama sonra içine girince,yaşayınca kabullendiğin, olur dediğin, insanız ya cevabını verdiğin her şey..Sadece seks yapma kısacası seviş her şeyle, değer ver,dokun, dokunduğun her şey değişsin..Başka da beylik lafa gerek yok

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fransız kadınları epilasyon yapmaz

la vie d'Adele

Deniz Feneri - Virginia Woolf