Şüpheli kişiler

bu gece beşiktaşta yaşadığım bir olayı anlatacağım ki benzer durumda kalanlar dikkatli olsun.
Bir arkadaşımla beraber çarşının içinde ayıptır söylemesi tantuni-ayran almıştık, yüksek bir kaldırıma oturmuştuk. Sokak slogan atan, formalarıyla dolaşan gençlerle doluydu. Hatta bir sürü turist de vardı. Herkes kaldırımın kenarına oturmuş bir şeyler yiyip içiyordu.
Oturduğum yerin biraz ötesinde sol tarafımda gömleği kanlanmış, bira-sigara eşliğinde kendi kendine türkü söyleyen bir adam vardı. Siz de eylemci misiniz? diye seslendi bize doğru. Duydum ama konuşmak istemediğim için cevap vermedim. Birkaç  dakika sonra tekrar daha yüksek sesle 'burada ne yapıyorsunuz eyleme mi geldiniz dedi?' Sorgulayan halinden şüphelendiğim için 'öyle geldik işte beşiktaşa' diyerek geçiştirmeye çalıştım.
Taksimde bıçaklı birinin gruplarına girdiğini bir sürü para bir de telefonunu kaybettiğini yaralandığını söyledi. Gömleğindeki kanı gösterdi. Açıkçası yaralanmış gibi bir hali yoktu. Gömleğinde sadece birkaç damla kan vardı ve herhangi bir yırtık bile göremedim. 'Geçmiş olsun ' dedim kafamı çevirdim. Israrla beni sinirlendirmek ve polise küfretmemi sağlamak istercesine yaralanma anını çok şey kaybedip durduğunu anlatmaya başladı. Tekrar geçmiş olsun dedim kafamı çevirdim çünkü gittikçe şüphelenmeye başlamıştım.
Daha sonra soruların ardı arkası kesilmedi 'hangi okulda okuyorsun, buraya nerden geldin? Eylemler hakkında ne düşünüyorsun, katılıyor musun? Okullarda da bu tarz şeyler oluyor mu destekliyor musun vs''
Ben adamın niyetini anladığım için 'okullarda neler olup bittiğini bilmiyorum zaten okullar kapandı' diyerek yine geçiştirdim. Sonra sağanak yağmur yağmasına ve biz oraya sığınmış olmamıza rağmen arkadaşıma başka bir yere gidelim dedim. Tam biz oradan uzaklaşırken adamın yanına 3 simsiyah giyinmiş adam geldi. Sonrasını göremedim.
Neyse adamın amacı, kim olduğu bence gayet belliydi. Sözleriyle beni kışkırtmaya, sorularıyla 'eylemciyim' dedirtmeye çalıştı. İlk etapta anlattığı yaralanma hikayesinin de'ben de direnişteyim' imajı çizmek için olduğu apaçıktı. Elindeki sigarayla bira da büyük ihtimalle aynı dekorun parçası. Çünkü 45-50 yaşlarında bir adam gerçekten düzgün amaçlarla sokağa çıkmış olsa beni tedirgin ettiğini bildiği halde neden sürekli laf atsın ve hatta normal bir laf atmadan ziyade sorgulasın. Kıssadan hisse, her kılıkta her insan ortalarda dolaşıyor şu sıralar. Siz de ne olur gaza gelip polise ya da başka birilerine küfretmeyin, onların eline koz vermeyin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fransız kadınları epilasyon yapmaz

la vie d'Adele

Deniz Feneri - Virginia Woolf