Sevdiğim Yönetmenler
Filmlerini tekrar tekrar izleyebileceğimi bildiğim, birini bitirip diğerine geçtiğime pişman olmadığım yönetmenler.
(Aklıma geliş sırası ile)
1. Jim Jarmusch
Paterson gibi harika bir film yaptığı ve hayatta sinir olduğumun aksine her seferinde, büyük hırsları, arzuları olmayan, kendi hayallerinin yağında kavrulan gösterişsiz insanların hikayesini anlatmayı tercih ettiği için.
Aynı zamanda: Gizem Treni ve Dünyada Bir Gece için
2. Dardenne Kardeşler
Bisikletli Çocuk gibi bir film yaparak, sevgiye aç, hırçın ama vicdanlı bir çocuk portresini usul usul çizdikleri için.
Aynı zamanda: Lorna'nın Sessizliği, Çocuk ve İki Gün Bir Gece filmleri için
3. Lars Von Trier
19 yaşında izledikten sonra film hakkında konuşacak insan bulabilmek için kapı kapı dolaştığım, sinemaya ve hayata bakışımı değiştiren, beni daha fazla okumaya iten bu deneysel filmi yaptığı için.
Aynı zamanda: Melankoli ve Nymphomaniac serileri ile her seferinde bu adam daha fazla ne yapacak diye merak ettirdiği için.
4. Almodovar
Her filminde doğru ve yanlışı yeniden sorguladığım ama Talk to Her gibi defalarca izleyebileceğim bir film yaptığı için. Pina Bausch'u keşfettiğim yine 19 yaşımda, bu filminde bir anda karşıma onu çıkararak, filmin baş karakteri gibi beni de ağlattığı için.
Aynı zamanda: Julietta, Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar, Annem Hakkında Her Şey için
5. Haneke
Aşk filmi ile sevgiyi, ölümü, yaşama hakkını, sevdiğimiz insan için yapabileceğimiz fedakarlıkların sınırını sorgulattığı için ve nedense film çıkar çıkmaz ismini çok sevdiğim için.
Aynı zamanda: Piyanist, Yedinci Kıta, Beyaz Bant için
6. Tarkovsky
Stalker filmini yirmilerimin başında izleyip anlamadığım, 30'umda yeniden izleyip ilk izleyişimde anlamamama şaşırmadığım için.
Aynı zamanda: Kurban, Nostalji, Ivan'ın Çocukluğu için
7. Agnes Varda
Muhtemelen çoğu insanın Agnes Varda denilince aklına gelecek ilk film olmamakla beraber, Mekanlar ve Yüzler ölmeden önce yaptığı son filmi olduğu, muzipliğini ve yaratıcılığını son anına dek koruduğunu gösterdiği için.
Aynı zamanda: Tabii ki Cleo 5'ten 7'ye
8. Kim Ki Duk
''Ağ'' ile Kuzey Kore- Güney Kore hikayesini kuzeyli balıkçı bir adamın kendini istem dışı güneyde bulması üzerinden basit ama sarsıcı anlatan, sahneleri yıllarca gözümün önünden silinmemiş bir film yaptığı için.
Aynı zamanda: Boş Ev ve İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış için
9. Wes Anderson
Defalarca izlediğim Büyük Budapeşte Oteli filmi için
Aynı Zamanda: Tenenbaum Ailesi, Köpek Adası için
10. Fatih Akın
Üniversite'de izlediğim Temmuz'da filmi ile beni yollara düşmenin büyüsüne, yolda bizi bekleyen macera ve tesadüflere inandırdığı için.
Aynı zamanda: Paramparça, Elveda Berlin ve Solino için
11. Nadine Lebaki
Son zamanlarda izlediğim en etkileyici film olduğu için
Aynı zamanda: Peki Şimdi Nereye için
12. Asghar Farhadi
Beni yönetmenle tanıştıran ilk filmi olduğu için. Daha sonra diğer filmlerinde de benzer şekilde sıkı sıkıya tutunduğumuz doğrularımızın sorgulanabilir ve göreceli olduğunu, adalet kavramını sorgulattığı için. Bana her seferinde Dostoyesvki okuyormuş tadı verdiği için.
Aynı zamanda: Satıcı, Geçmiş, Elly Hakkında
13. Kieslowski
Mavi, Kırmızı, Beyaz üçlemesinden Mavi Filmini izledikten sonra Juliette Binoche gibi hissetmeye başladığım için. Yine üniversite yıllarımda en sevdiğim yönetmen sorusuna hiç düşünmeden Kieslowski cevabını vermeme sebep olan bu filmi yaptığı için.
Aynı zamanda: Veronique'in ikili yaşamı ve Aşk Üzerine Kısa bir Film için
14. Ken Loach
Kendisiyle Ben, Daniel Blake filmi ile geç bir tanışıklığımız olsa da bu filmden sonra İngiltere'ye bakışımı değiştirdiği, sosyal eşitsizlik ve hak arayışı konusunda ısrarla cesaretli filmler yaptığı için.
Aynı zamanda: Kerkenez ve Hayata Çalım At için
15. Francois Ozon
İzledikten sonra uzun zaman Frantz filminin bu posterini duvarımda tuttuğum, her bakışımda kadının şu bakışının anlamını anlayabildiğim için.
Aynı zamanda: Genç ve Güzel, Yüzleşme için
16. Ingmar Bergman
Yaban Çilekleri'ndeki Yaşlı ve Huysuz adamın dönüşümünden etkilendiğim , yalnızlık kavramı , bilinçaltı ve rüyalar ile her izlediğimde beni varoluşçuluk okumalarına iten film olduğu için.
Aynı zamanda: Persona, Yedinci Mühür, Bir Evlilikten Manzaralar için
17. Miyazaki
Başka dünyaların mümkünlüğünü, merakımı bir dakika kaybetmeden keşfettiğim, şaşırdığım, büyülendiğim filmler yaptığı için.
Aynı zamanda:Yürüyen Şato, Rüzgar Yükseliyor, Tepedeki Ev
18. Inarritu
Benim için her zaman en sevdiğim filmlerden biri olacak Biutiful gibi bir şahesere imza attığı için.
Aynı zamanda: Paramparça Aşklar ve Köpekler, 21 Gram, Babel
19. Woody Allen
Karakterinden ve hayatından bağımsız olarak filmlerini sevdiğim, hepsinin arasından Maç Sayısı filminin en gerçekçi ve harika kurgulanmış bulduğum yönetmen.
Aynı zamanda: Annie Hall, Tekrar Çal Sam, Paris'te Gece Yarısı, Blue Jasmine
20. Tim Burton
Canım sıkıldığı, keyfim kaçtığı anlarda kurtarıcı niteiğindeki film olduğu için Charlie'nin Çikolata Fabrikası.
Bunu tekrar tekrar izlemekten sıkıldığımda: Ölü Gelin, Beter Böcek, Alis Harikalar Diyarında, Makas Eller
Son olarak Nuri Bilge Ceylan
Daha iyisini yapana kadar benim için en iyisi olmaya devam edecek Bir Zamanlar Anadolu'da.
Yorumlar
Yorum Gönder