Girdiğimiz yollardan hüzünle dönüşümüz oldu mu çokça? Kaybolduğumuzu, esir olduğumuzu, zorla denk olduğumuzu düşündük mü her seferinde..


İkinci bir yol görünür görünmez geçmişten kalma boş sokağa çıkan,bu yola uzatalım elimizi kurtulalım yükümüzden ansızın dedik hep;biriken kederler böyle bitiverecekmiş gibi..

Ağzımızdaki acı tat hiç geçmedi; aksi gibi tutundu kaldı alıştığı yerde;merhamete, alışkanlığa, adı gitmiş aşka saplandı..Aşkın adı nasıl gider? Nasıl yalnız bırakır biz tek kimlikleşmiş insanları; biz onun için böylesine tek kimlik olmaya çoktan razı olmuşken,muhakkak günaydın la başlayıp iyi geceler denmeden uyutmayan ilişkilere alıştırmışken kendimizi..Kıskanırken birbirimizi yaşamın boyalı kahramanlarından hatta bazen anna karenina'yla don juan'lardan..Tuttuğumuz ele benim demişken kendi elimizden çok sahiplenerek ve ilerde dokunacağı tenleri şimdiden düşünüp kıskanarak..Böylesine eli açıkken biz, içinde mi dışında mı olduğumuzu kestiremediğimiz aşka, o nasıl acımasızca iki ayrı insanı tek bir düş gücü, tek karar mekanizması, tek beğeni,tek dünya görüşü haline getirip sessizce uzaklaştı. Yerini; merhametle,alışkanlıkla ve anılarla sarmalanmış, aşksız bir ayağı sallantıda sevgiye nasıl bıraktı?

Beğendiğimiz tek şarkı şimdi bizim olamayacak kadar başkasına ait.Çiçekli uzun elbise de en çok o beğendiği için güzeldi.Vapurdaki simit eşliğinde çay,çoğu zaman martıların da misafir olduğu,onun dahi buluşu..Şehrin içini delip geçen tramvayın kapıları kaç kere açılıp kapandı yalnızca ona ,sırf onun kokusuyla dokunuşu kalsın diye..

Geçmişten kalma boş sokağa çıkan yol yükümüzü hafifletmeyecek hiçbir zaman.Kanatacak yarayı şimdinin yanına geçmişi de çağırıp..Aşkın adı defalarca gitti;parmak izlerimizi,kimsenin bilmediği renklerimizi toplayıp..Biz de defalarca kaybolduk,esir olduk ve hep döndük denk olduğumuz yollardan renklerimizi arayıp..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fransız kadınları epilasyon yapmaz

la vie d'Adele

Deniz Feneri - Virginia Woolf