Pireler vs Dimitri


Dün Dimitri için zor bir gündü. İki ay önce başlayan pire probleminin tam olarak geçmediğinden şüphelenip herhalde enseye bir ilaç damlatır rahatlığıyla veterinere gittik. Dimitri veterinerde çok sakindir, iğneden asla korkmaz. Koyulduğu yere rahatça uzanır, korkusuzca gözlerini etrafa diker. Dün yine öyle başladı. Veteriner, nasıl olsa sakin kedi rahatlığıyla bizimkini tarayıp pire durumunu anlamaya çalıştı. Baktı problem büyümüş,gözümüzü korkuttu. Koşa koşa eve dönüp ne varsa yıkamayı, her yeri çamaşır suyuyla silip eve asla ayakkabı sokmamayı tasarlıyordum. Dimitri'yi köpük köpük ilaçlama kısmına gelince ortamdaki dört kişiyi çaresiz bırakan bir cinnet hali yaşandı.  Stajyer, veteriner ve Öznur pati, bacak demeden çıldırmış Dimitri'ye hakim olmaya çalışırken ben şok halde bizimkinin çığlıklarını dinliyordum. Öznur soğuk terler döktü, biliyorum şokta. Benim gözlerim doldu, bir an önce eski haline dönsün diye bekliyorum. Dimitri fazlasıyla saldırır, insanın gözünün yaşına bakmaz ama ilk defa onu çaresizce kıvranır halde gördük. Veterinerin de elinin ayağına dolaşması durumun trajedisini bizim için artırdı.

Neyse, kafasına kendini yalayıp zehirlenmesin diye fotoğraftaki huni aparattan taktılar. Eve getirene kadar pusetinin içinde hopladı, tepindi. Şimdi kafasını oraya buraya vurup eskiden girdiği deliklere girmeyi deniyor. Şişkonun teki olmuş da hiçbir yere sığamıyormuş gibi şaşkın bir hali var. Öznur'a ve bana çıkarın şu nalet huniyi der gibi aşırı sempatik bakışlarla yaklaşıyor. Tane tane ''ama oğlum bu sen zehirlenme diye'' şeklinde dil dökerken buluyoruz kendimizi. Ne zaman hunisine alışmış görünüp tatlı bir uykuya dalıyor, sıçrayarak başındaki koca engelden ürkmüş halde uyanıyor. 

Dimitri için her yeri sirkeli- çamaşır suyu karışımıyla sildik, ayakkabıları yok ettik. Temas ettiği tüm çamaşırları parça parça yıkıyoruz. Bugün de evi ilaçlatıp yaklaşık 4 saat kokunun etkisi geçene kadar vahşi Dimitri'yi pusetinde ve dışarıda tutmaya çalışacağız. Çifte bela bir akşam bizi bekliyor. Dimitri'nin muhteşem gri tüylerinde köşe bucak saklanan, oradan oraya hoplayıp hem onu hem bizi delirten zıpır pirelerden nefret ediyorum. 





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fransız kadınları epilasyon yapmaz

la vie d'Adele

Deniz Feneri - Virginia Woolf