Peki bu konuda senin fikrin nedir?




Hayatımda hiç bu kadar fikrimin sorulduğu olmamıştı. 30 yılımı topla bir yere koy, şu iki ayda herhangi bir konuda ne düşündüğüm eminim ki daha fazla merak konusu olmuştur.
Bizde her konuda bir fikri olana Hıncal Uluç denir. Sporu, siyaseti, edebiyatı, sinemayı, kültür konularını, her şeyi ona sorabilirsin. Her konuda yazacak bir köşe yazısı vardır. En azından bir zamanlar öyleydi.Gerekli gereksiz fikir beyan eden insanla dalga geçmek için Hıncal Uluç derdik.Bir gün kaderimde onun gibi olmak varmış. 
Burada sık sık ofis toplantısı yapıyoruz. Pazartesi genel ofis toplantıları, hafta içi anlık toplantılar, bazı toplantıların sonunda değerlendirme toplantıları. Kimi zaman hayallere dalıyorum. Bulutların orada bir yerde, yerden epey uzakta süzülüyorum. Tam o an, Hilal bu konuda sen ne düşünüyorsun, sorusu geliyor. Vallahi ben alışık değilim bu kadarına. Fikrimi sorarlar diye evden araştırıp gitmeye başladım artık. Toplantı esnasında, daha sonra yapacağımız değerlendirme toplantısında sorarlarsa diye her şeyi not alıyorum. Can kulağıyla dinlemek zorunda kalıyorum olan biteni. Ne zaman fikrimin sorulacağı belli olmuyor çünkü.
Ben bu kadar önemli değilim demek istiyorum bazen. Bilmiyorum, demek istiyorum. Bu konuda bir fikrim yok. Olmuyor da gerçekten. Ama düşünmemi sağlamaya çalışıyorlar. Gördüğüm, şahit olduğum, bir vesileyle içinde bulunduğum her şey hakkında düşünmemi. Buna da aklım yatıyor. Saksı değiliz ya sonuçta. Saatler süren toplantıda ilgim alakam az olsa da oturmuşum., toplantı salonunda bir yer işgal etmişim. 
Hayatım boyunca hiç ilgim olmayan toplantılara sırf isteniyor diye katıldığım oldu. Hiç konuşmadım, not da almadım, imza attım yalnızca. Biri de çıkıp sormadı sen ne düşünüyorsun diye. Formaliteler yerine getirildiğinde, fikir bildirmesi gerekenler bildirdiğinde öylesine çağrılanların konuşmasına gerek kalmıyordu.
Burada da öyle olur sandım, bazı toplantılara beni öylesine çağırırlar. Fazlalık olsun, zaten alınacak kararlar oy çokluğuyla alınsın diye. Sandığım gibi olmadı. İki cümle bile kursam dinleyip yorum yaptılar. 
Geçenlerde bir arkadaşıma Carsberg için Danimarkalılar neden ''probably the best beer in the world'' diyorlar anladım, dedim. Danimarka herkesin fikrini almadan kesin konuşmaz. Her şey mümkün olduğu gibi zıttı da mümkündür. Bütün fikirler koca bir belkiden ibarettir. Başka düşünen, daha iyisini yapabilen biri vardır belki. 
Böyle bir ailede çocuk olsam nasıl olurdu diye düşünüyorum son zamanlarda. Yemekle, hayatla, okulla, tanrıyla ilgili fikrimi sorar dururlardı. Bir kişi de demezdi ki sen sus bakıyım, senin aklın ermez. Öyle diyen çıkarsa eğer ona da, neden böyle dedin, bu konudaki fikirlerini açıklar mısın derlerdi. Kavga gürültü çıkmadan, mecliste fillerin emeklilik haklarını konuşarak yaşar giderdik. Biri bir konuda fikrimi sormazsa ne kadar da şaşırırdım kesin. Neden benim fikrimi sormadınız, bu konudaki düşünceniz nedir diye sorardım ona. Tanrım. Böylece yüz yaşına kadar, demokratik, özgür, biraz da sıkıntıdan ölerek, ama kesin yüz yaşına kadar yaşardım. Peki sizin bu konuda fikriniz nedir?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fransız kadınları epilasyon yapmaz

la vie d'Adele

Deniz Feneri - Virginia Woolf