kadınları mutlu etmenin yolları
Çok tartışılan bu konuya ben de bir el atmak istiyorum artık. Herkes uzun uzun kitap yazıyor kadınları anlama kılavuzu falan. Ben şimdi size çok pratik birkaç madde ile olayı çözeceğim. ( yalnız nevrotik, saplantılı ve intikamcı kadınlardan bahsetmiyorum onların ne istediğini kimse çözemedi henüz.Muhtemelen siz de ağzınızla kuş tutsanız mutlu edemezsiniz.) Madde madde gidelim sıkıcı olmasın. Önem sırasına göre değil aklıma gelme durumuna göre:
1) güzel olduğunu hissettirin, arada bir söyleyin.
Çok önemli bir madde. Sevgiliniz çok güzel olmayabilir, ama sizin için en güzelinin o olması lazım. Bunu da bilmesi lazım. Bilmezse garip garip kıskançlıklar yapabilir. Ortama güzel kadın geldiğinde sinir olur fark etmezsiniz. İçten içe kurulur yani. Sonra nerede patlayacağı belli olmaz. Direk söyleme olayını da fazla abartmayın hem inandırıcılığı kalmaz hem de çok güzel olduğunu düşünmeye başlar sizi beğenmez falan. Götü kalkar işte anladınız.
2) Başka kadınlarla kıyaslamayın. (özellikle kıyafet-makyaj-saç konusunda)
Bu hatayı nasıl yapıyorsunuz ben hiç anlamıyorum. Zaten kadınlar sürekli hemcinsleriyle bir rekabet içinde. Modayı takip etmekten yorgun düşüyorlar. Ayakkabımı çantama uydurayım, saçımı hangi renge boyayayım diye krizler geçiriyorlar bir de siz falancanın şusu güzel, yok hadisenin saçları böyle, bengünün kıyafeti şahane diyorsunuz. O da çıldırıyor.Unutmayın siz onu o haliyle sevdiniz.
Çözüm önerim: başkasında gördüğünüz çok beğendiğiniz bir şey varsa (parfüm, etek, ayakkabı mesela) söylemek yerine hediye edin. O zaten siz beğenip aldınız diye mutlaka kullanacaktır. win-win!!
3) Plan yapan- sürpriz yapan siz olun
Ne yazık ki erkeklerin centilmen olmaya mecbur olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Kapıları açan, sandalyeleri çeken, sevdiceği üşüdüğünde ceketini veren hep erkekler. Bu durum ne kadar adil olmasa da düzen bu. Erkeğin bir adım önde olması organizasyonları yapan, yönlendiren kişi olması gerekiyor. Her kızın hayali 'kendinden bir adım önde' olan erkekle beraber olmak. Olgun erkek fetişizmi de bu yüzden. Çünkü adam tecrübeli olunca nerede ne yapması gerektiğini biliyor,bu da kadınları mest ediyor. Elbette kadının da bazı planlar, sürprizler yapması gerek ama hiçbir erkek 'bana artık hiç sürpriz yapmıyor, beni eskisi kadar sevmiyor' demiyor. Ama iki kadından biri buna takık.
4) kankalarla takılmayı abartmayın
tabi ki maç izleyeceksiniz, içmeye gideceksiniz ama dozunu ayarlamanız lazım. Bazılarınız kankalarını benden çok seviyor dedirtecek kadar abartıyorsunuz. Sonra çok sevgili sevgilinizin içine kurt düşüyor, bin kere arıyor. Nevrotik bir insana dönüşüyor: 'nerdeydiniz, napıyosunuz şimdi, ne kadar içtin,neden bana haber vermedin,mesajıma niye cevap atmadın iki saattir? vs'.
5) Geçmişinizi bire bin katarak anlatmayın
Mümkünse ondan önce ne yaptığınızı hiç anlatmayın. Ciddi ilişkileri anlatacaksanız anlatın ona kızlar pek takmıyor, saygı duyuyorlar genelde eğer onu unuttuğunuzdan eminlerse tabi. Ama tek gecelikleri, birkaç ay takılma gözüyle baktıklarınızı anlatmayın. Siz genelde tam tersi mantıkta oluyorsunuz. Tek gecelikleri anlatıp uzun ilişkiden kıllanır diye es geçiyorsunuz. Ama kadın aklı şöyle çalışıyor:'tamam aşık olmuş, yaşamış bitmiş de bu diğerleri ne iş?'. Pek çoğunuz erkek arkadaşına anlatır gibi anlatıyor. Kadın da merakından dinliyor ama içten içe kinleniyor. Zannediyorsunuz ki ne kadar çok kadınla beraber olmuşsam o kadar gözünde kıymete binerim, kuul olurum. Tam tersi. ''Ben bu adama güvenemem, baksana neler görmüş geçirmiş, hem bu beni kesin aldatır'' diye düşünmesine sebep oluyorsunuz.
Çözüm önerim: Sürekli geçmişinizi kurcalamaya çalışan bir kadınla beraberseniz, bu konudan bahsetmek istemediğinizi bilmesi gerekenleri zaten ona anlatacağınızı, her şeye en baştan onunla başlamak istediğinizi söyleyin. Mutlu olacaktır. Ama yalan da söylemeyin , sonra ortaya çıkarsa toparlayamazsınız. Kısacası yalan söyleme ama detaya da inme, bu kadar kolay.
Bu maddeler dışında tabi ki çiftlerin uyması gereken temel kurallara karşılıklı uymak gerekiyor. Onları da yazmıyorum artık ' aldatmamak, karşılıklı saygı vs'. Bunları yapamıyorsanız yukarıdakileri de okumamışsınızdır umarım boşuna:)
Önümüzdeki günlerde de kadınları tavlamak konusunda birkaç tüyo vereceğim. Sandığınız kadar zor değil göreceksiniz.
1) güzel olduğunu hissettirin, arada bir söyleyin.
Çok önemli bir madde. Sevgiliniz çok güzel olmayabilir, ama sizin için en güzelinin o olması lazım. Bunu da bilmesi lazım. Bilmezse garip garip kıskançlıklar yapabilir. Ortama güzel kadın geldiğinde sinir olur fark etmezsiniz. İçten içe kurulur yani. Sonra nerede patlayacağı belli olmaz. Direk söyleme olayını da fazla abartmayın hem inandırıcılığı kalmaz hem de çok güzel olduğunu düşünmeye başlar sizi beğenmez falan. Götü kalkar işte anladınız.
2) Başka kadınlarla kıyaslamayın. (özellikle kıyafet-makyaj-saç konusunda)
Bu hatayı nasıl yapıyorsunuz ben hiç anlamıyorum. Zaten kadınlar sürekli hemcinsleriyle bir rekabet içinde. Modayı takip etmekten yorgun düşüyorlar. Ayakkabımı çantama uydurayım, saçımı hangi renge boyayayım diye krizler geçiriyorlar bir de siz falancanın şusu güzel, yok hadisenin saçları böyle, bengünün kıyafeti şahane diyorsunuz. O da çıldırıyor.Unutmayın siz onu o haliyle sevdiniz.
Çözüm önerim: başkasında gördüğünüz çok beğendiğiniz bir şey varsa (parfüm, etek, ayakkabı mesela) söylemek yerine hediye edin. O zaten siz beğenip aldınız diye mutlaka kullanacaktır. win-win!!
3) Plan yapan- sürpriz yapan siz olun
Ne yazık ki erkeklerin centilmen olmaya mecbur olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Kapıları açan, sandalyeleri çeken, sevdiceği üşüdüğünde ceketini veren hep erkekler. Bu durum ne kadar adil olmasa da düzen bu. Erkeğin bir adım önde olması organizasyonları yapan, yönlendiren kişi olması gerekiyor. Her kızın hayali 'kendinden bir adım önde' olan erkekle beraber olmak. Olgun erkek fetişizmi de bu yüzden. Çünkü adam tecrübeli olunca nerede ne yapması gerektiğini biliyor,bu da kadınları mest ediyor. Elbette kadının da bazı planlar, sürprizler yapması gerek ama hiçbir erkek 'bana artık hiç sürpriz yapmıyor, beni eskisi kadar sevmiyor' demiyor. Ama iki kadından biri buna takık.
4) kankalarla takılmayı abartmayın
tabi ki maç izleyeceksiniz, içmeye gideceksiniz ama dozunu ayarlamanız lazım. Bazılarınız kankalarını benden çok seviyor dedirtecek kadar abartıyorsunuz. Sonra çok sevgili sevgilinizin içine kurt düşüyor, bin kere arıyor. Nevrotik bir insana dönüşüyor: 'nerdeydiniz, napıyosunuz şimdi, ne kadar içtin,neden bana haber vermedin,mesajıma niye cevap atmadın iki saattir? vs'.
5) Geçmişinizi bire bin katarak anlatmayın
Mümkünse ondan önce ne yaptığınızı hiç anlatmayın. Ciddi ilişkileri anlatacaksanız anlatın ona kızlar pek takmıyor, saygı duyuyorlar genelde eğer onu unuttuğunuzdan eminlerse tabi. Ama tek gecelikleri, birkaç ay takılma gözüyle baktıklarınızı anlatmayın. Siz genelde tam tersi mantıkta oluyorsunuz. Tek gecelikleri anlatıp uzun ilişkiden kıllanır diye es geçiyorsunuz. Ama kadın aklı şöyle çalışıyor:'tamam aşık olmuş, yaşamış bitmiş de bu diğerleri ne iş?'. Pek çoğunuz erkek arkadaşına anlatır gibi anlatıyor. Kadın da merakından dinliyor ama içten içe kinleniyor. Zannediyorsunuz ki ne kadar çok kadınla beraber olmuşsam o kadar gözünde kıymete binerim, kuul olurum. Tam tersi. ''Ben bu adama güvenemem, baksana neler görmüş geçirmiş, hem bu beni kesin aldatır'' diye düşünmesine sebep oluyorsunuz.
Çözüm önerim: Sürekli geçmişinizi kurcalamaya çalışan bir kadınla beraberseniz, bu konudan bahsetmek istemediğinizi bilmesi gerekenleri zaten ona anlatacağınızı, her şeye en baştan onunla başlamak istediğinizi söyleyin. Mutlu olacaktır. Ama yalan da söylemeyin , sonra ortaya çıkarsa toparlayamazsınız. Kısacası yalan söyleme ama detaya da inme, bu kadar kolay.
Bu maddeler dışında tabi ki çiftlerin uyması gereken temel kurallara karşılıklı uymak gerekiyor. Onları da yazmıyorum artık ' aldatmamak, karşılıklı saygı vs'. Bunları yapamıyorsanız yukarıdakileri de okumamışsınızdır umarım boşuna:)
Önümüzdeki günlerde de kadınları tavlamak konusunda birkaç tüyo vereceğim. Sandığınız kadar zor değil göreceksiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder