saf erkek, kurnaz kadın
Bu zamana kadar ilişkilere hep kadınların tarafından baktım. Buradan erkeklere tavsiyeler verdim. Şimdi adil davranmanın zamanı geldi. Erkeklerin kadınları aptal yerine koyup aldatan, saman altından su yürüten türleri olduğu gibi, kadınların da türlü türlü kurnazlıkla erkeklerin saflığından-iyi niyetinden faydalananları var. Bunu bir başka kadın hemen fark ediyor ama bir erkeğin anlaması bazen yıllar alıyor. Bu konu nereden aklıma geldi önce onu anlatayım.
İstanbul bağımsız filmler festivalinde Nobody Walks isimli bir amerikan filminden çıkar çıkmaz bu tip kadınlardan neden hiç hoşlanmadığımı anladım. Filmde 20li yaşlarındaki Martin isimli kızımız, uzaktan akrabası psikolog bir kadının yakışıklı kocası ve 2 küçük çocuğuyla beraber yaşadığı eve misafir olarak geliyor. Kadının kocası Peter'la beraber kısa bir filmin seslendirmesi için çalışıyorlar. Aile süper yardımsever. Psikolog kadın Martin'e çok iyi davranıyor. Kızın kocasıyla yaşadığı bu iş yakınlığını hiç abartmıyor gayet rahat davranıyor.
Bu Martin denilen kadını yönetmen bize çok doğal, çekici, akıllı olarak gösteriyor.Gerçekten de çok yetenekli. Ama etrafındaki tüm erkekleri çaktırmadan kullanmak gibi bir özelliği var. Mesela:
1)Uçakta tanıştığı adamın öpüşüp koklaşmalar karşılığında kendini eve bırakmasını sağlıyor.
2) Kadının kocası Peter'dan çok etkileniyor. Adama aşıkmış gibi davranıyor.İş esnasında ateşli bir sevişme sahneleri var. (Bir yandan da adama işini yaptırıyor tabi)
3) Başka bir gece de adamın asistanına yanaşıyor. O gece de onunla. Peter sonradan öğreniyor.
Sonuçta bizim saf Peter Martin'e aşık oldu. Martin de bakire meryem ayaklarına yatıp, senin karın varken sen bana asıldın,benim suçum yok ben böyleyim; istediğim adamla istediğimi yaparım demeye getirdi. Peter da öyle aşık olmuş ki yuvasını yıkmaya hazır. Neden? Çünkü bu tarz kadınları hiç tanımamış.
bu da filmin fragmanı merak ettiyseniz;
Bu filmdeki örnekte gördüğümüz birazcık cazibesiyle, türlü türlü oyunlarıyla size aşıkmış gibi davranacak ama işi bittiğinde sizi ona asılmakla suçlayıp terk edecek kadınlarla karşılaşacaksınız. Çünkü her kadında şeytani bir zeka potansiyeli vardır. Bazısı bu yönünü geliştirmez, iyiniyetlidir. (psikolog kadın gibi). Bazısı da hayatındaki tüm ilişkilerinden toparladığı deneyimlerle bu stratejilere yatırım yapmış, yıllarca bu işin kurdu olmuştur.(siz onlara kaşar der geçer potansiyellerini küçümsersiniz) Genelde bu kadınların kendine yanaşmasına izin verdiği hedef kitlesi bellidir. Zengin adamlar, prestijli bir işi olan ya da olma ihtimali olan, gece hayatını seven,akşam şık yemeklere çıkarabilecek, iyi bir arabası olan, yakışıklı olursa iyi olur ama olmasa da zenginliği yeterli olan, yanında iyi duracak adamlar. Bunlardan aşağısıyla hiç ilgilenmezler. Güzelliklerini kullanırlar. Ama çoğu zaman makyajın, kaynak saçların, topuklu ayakkabıların, mini elbiselerin ardına sığınırlar. Amaçları herkesi kendilerine hayran bırakmaktır. Bir yandan da zeki görünmeye çalışırlar. Yani hem zekiyim hem de çok güzel bir kadınım imajı vermeye çalışırlar ki en yakışıklı erkek bile kendisini ulaşılmaz görsün. Sonra ilişkilerde işi rast gitmeyen bir erkek böyle bir kadınla tanışma- konuşma fırsatı bulduğunda doğal olarak mutlu olur. Talihim döndü diye düşünür. Kadının onunla parası olmasa birlikte olmayacağı ihtimalini göz önüne almak istemez.
Diğer kadınlar bu türü 100 metreden tanır. Bunların elinde sırf güzel bir kadınla birlikte olmak adına maşa olan erkeklere üzülürler.
Evet çok iyi niyetlisiniz, herkes sevilmek mutlu olmak, en güzeliyle birlikte olmak ister tamam da siz de biraz safsınız be kardeşim. Bir kırmızı dudağa, 20cm topuğa tav oluyorsunuz. Kısacası unutmayın ki böyle kadınlar her zaman sizin düşündüğünüzün on hamle ötesini düşünür. Yoksa sanıyor musunuz ki tüm o zahmetlere, maniküre pediküre, kuaförlere makyajlara sadece kendini çok iyi hissettiği için başvuruyor. Öyle bir dünya olmadığını ben çok iyi biliyorum. Aslında onun da içi gidiyor makyajsız suratıyla tek bir gün geçirebilmek için ama hayalindeki zengin adamın süssüz bir kadın için uğraşmayacağını da biliyor. Savunmasız çıkamıyor dışarı, kimse kusurlarını, bir küçük sivilcesini, topuklulardan ağrıyan bacaklarını görmesin istiyor.
Maneater demiş şarkısını da yapmış NellyFurtado.
İstanbul bağımsız filmler festivalinde Nobody Walks isimli bir amerikan filminden çıkar çıkmaz bu tip kadınlardan neden hiç hoşlanmadığımı anladım. Filmde 20li yaşlarındaki Martin isimli kızımız, uzaktan akrabası psikolog bir kadının yakışıklı kocası ve 2 küçük çocuğuyla beraber yaşadığı eve misafir olarak geliyor. Kadının kocası Peter'la beraber kısa bir filmin seslendirmesi için çalışıyorlar. Aile süper yardımsever. Psikolog kadın Martin'e çok iyi davranıyor. Kızın kocasıyla yaşadığı bu iş yakınlığını hiç abartmıyor gayet rahat davranıyor.
Bu Martin denilen kadını yönetmen bize çok doğal, çekici, akıllı olarak gösteriyor.Gerçekten de çok yetenekli. Ama etrafındaki tüm erkekleri çaktırmadan kullanmak gibi bir özelliği var. Mesela:
1)Uçakta tanıştığı adamın öpüşüp koklaşmalar karşılığında kendini eve bırakmasını sağlıyor.
2) Kadının kocası Peter'dan çok etkileniyor. Adama aşıkmış gibi davranıyor.İş esnasında ateşli bir sevişme sahneleri var. (Bir yandan da adama işini yaptırıyor tabi)
3) Başka bir gece de adamın asistanına yanaşıyor. O gece de onunla. Peter sonradan öğreniyor.
Sonuçta bizim saf Peter Martin'e aşık oldu. Martin de bakire meryem ayaklarına yatıp, senin karın varken sen bana asıldın,benim suçum yok ben böyleyim; istediğim adamla istediğimi yaparım demeye getirdi. Peter da öyle aşık olmuş ki yuvasını yıkmaya hazır. Neden? Çünkü bu tarz kadınları hiç tanımamış.
bu da filmin fragmanı merak ettiyseniz;
Bu filmdeki örnekte gördüğümüz birazcık cazibesiyle, türlü türlü oyunlarıyla size aşıkmış gibi davranacak ama işi bittiğinde sizi ona asılmakla suçlayıp terk edecek kadınlarla karşılaşacaksınız. Çünkü her kadında şeytani bir zeka potansiyeli vardır. Bazısı bu yönünü geliştirmez, iyiniyetlidir. (psikolog kadın gibi). Bazısı da hayatındaki tüm ilişkilerinden toparladığı deneyimlerle bu stratejilere yatırım yapmış, yıllarca bu işin kurdu olmuştur.(siz onlara kaşar der geçer potansiyellerini küçümsersiniz) Genelde bu kadınların kendine yanaşmasına izin verdiği hedef kitlesi bellidir. Zengin adamlar, prestijli bir işi olan ya da olma ihtimali olan, gece hayatını seven,akşam şık yemeklere çıkarabilecek, iyi bir arabası olan, yakışıklı olursa iyi olur ama olmasa da zenginliği yeterli olan, yanında iyi duracak adamlar. Bunlardan aşağısıyla hiç ilgilenmezler. Güzelliklerini kullanırlar. Ama çoğu zaman makyajın, kaynak saçların, topuklu ayakkabıların, mini elbiselerin ardına sığınırlar. Amaçları herkesi kendilerine hayran bırakmaktır. Bir yandan da zeki görünmeye çalışırlar. Yani hem zekiyim hem de çok güzel bir kadınım imajı vermeye çalışırlar ki en yakışıklı erkek bile kendisini ulaşılmaz görsün. Sonra ilişkilerde işi rast gitmeyen bir erkek böyle bir kadınla tanışma- konuşma fırsatı bulduğunda doğal olarak mutlu olur. Talihim döndü diye düşünür. Kadının onunla parası olmasa birlikte olmayacağı ihtimalini göz önüne almak istemez.
Diğer kadınlar bu türü 100 metreden tanır. Bunların elinde sırf güzel bir kadınla birlikte olmak adına maşa olan erkeklere üzülürler.
Evet çok iyi niyetlisiniz, herkes sevilmek mutlu olmak, en güzeliyle birlikte olmak ister tamam da siz de biraz safsınız be kardeşim. Bir kırmızı dudağa, 20cm topuğa tav oluyorsunuz. Kısacası unutmayın ki böyle kadınlar her zaman sizin düşündüğünüzün on hamle ötesini düşünür. Yoksa sanıyor musunuz ki tüm o zahmetlere, maniküre pediküre, kuaförlere makyajlara sadece kendini çok iyi hissettiği için başvuruyor. Öyle bir dünya olmadığını ben çok iyi biliyorum. Aslında onun da içi gidiyor makyajsız suratıyla tek bir gün geçirebilmek için ama hayalindeki zengin adamın süssüz bir kadın için uğraşmayacağını da biliyor. Savunmasız çıkamıyor dışarı, kimse kusurlarını, bir küçük sivilcesini, topuklulardan ağrıyan bacaklarını görmesin istiyor.
Maneater demiş şarkısını da yapmış NellyFurtado.
Yorumlar
Yorum Gönder