Skateducate: Kaykaycı Kadınlar Inisiyatifi



Geçenlerde Danimarka'nın Aarhus şehrinde faaliyet gösteren harika bir inisiyatif ile tanıştım: ''Skateducate'' 
Kurucusu Anne ile online bir toplantıda tanıştık. Birkaç fotoğraf gösterdi, kurduğu dernekten bahsetti. Daha beş dakika geçmeden heyecanla not almaya başladım. Kadınlardan kurulu bir kaykay  girişimi. Üstelik bedava. Kaykayım yok, koruyucu ekipmanım yok, bana öğretecek kimse yok diye düşünen bütün kadınlar için ideal. 
Skateducate 2013 yılında kurulmuş. Kendini, kaykay aracılığıyla ilgi ve becerilerin geliştirilebildiği yaratıcı bir öğrenme platformu olarak tanımlıyor. Amacı kız çocuklarına ve kadınlara odaklanmak. 
COVID-19 yüzünden Kopenhag'dan kalkıp Danimarka'nın ikinci büyük şehri Aarhus'a gidemediğim için Anne'ya uzaktan röportaj teklifinde bulundum. Türkçe yayınlanacak diye de altını çizdim. Heyecanlandı. Kaykaya gönül vermiş genç bir kadın. Türkiye'de bu spora heves eden kadınlara ilham olabilecek olmanın heyecanını, bilgisayar ekranımdaki gülümseyen yüzünde görebiliyordum.


Anne seni bu inisiyatifi kurmaya ne motive etti? Kuruluş öykünüzü ve ne yaptığınızı anlatabilir misin? 

Kaykaya ilk başladığımda etrafımda bunu yapan çok fazla kadın olmadığını fark ettim, hep erkekler! Bunun utanç verici olduğunu düşündüm. Daha fazla kadının kaykayla yaşadığım harika tecrübenin benzerini yaşadığını görmek istedim. Skateducate'i üniversite eğitimimin üçüncü yılında, gönüllü olarak kurdum. O zamanlar okulda, iki dönemi kapsayacak bir proje yapmamız gerekiyordu. Dünyada eksikliğini çektiğimiz, şu da olsa iyi olur dediğimiz bir proje yaratmamız istendi. Benim de aklıma bu fikir geldi. Dahil olduğum forum sitelerinde, kadınlara yönelik bir kaykay girişimi fikrim olduğunu, bu şekilde cinsiyet mücadelesine de katkı sağlamak istediğimi anlattım, bana katılmak isteyen olup olmadığını sordum. O zamanlar kaykay kadının özgürleşmesi ve güçlenmesi için aklıma gelen pedagojik bir araçtı. Ama son yıllarda, üyemiz olan kadınların da motivasyonuyla derneğimiz güçlendi, artık kaykayı sadece sesimizi duyurmakta bir araç değil daimi bir amaç olarak görmeye başladık. Biz neden kaykayda iyi olamayalım ki? Zamanla kaykayın fiziksel ve psikolojik bir sürü olumlu etkisini gözlemledik. 

Peki işe nereden başladın?

Aslında ilk projem, dernekten önce, Danimarka'da ve Grönland'da kaykay kampları organize etmekti. Birkaç kamp planı yaptık, irtibata geçtiğimiz okullara  kaykay workshopları yapmaya gititk. Ama bunlar çok yavaş ilerliyordu. Anlaşmalar ve izinler için yoğun müzakereler etmemiz, idari süreçler için beklememiz gerekiyordu. O yüzden bunu başka nasıl yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Sonra, çok da planlamadan haftalık ücretsiz kaykay seanslarına başladık. Bugün de hala her hafta kadınların ücretsiz olarak katılabileceği, kaykayı bizden ücretsiz temin edebileceği antrenmanlarımız oluyor. Aynı zamanda kendi renkli ve eğlenceli kaykaylarımızı yaptığımız workshoplar düzenliyoruz, civardaki festivallere katılıp daha çok kadının bizden haberdar olması için uğraşıyoruz.


Kuruluş aşamasında yalnız mıydın? Finansal olarak destek aldığın kuruluşlar oldu mu? 

Kuruluşun ilk sekiz ayı okuldan bir arkadaşımla beraber çalıştık. O kaykaycı değildi ama etkinlik yönetimi, iletişim ve yaratıcı fikirler bulma alanında harikaydı. İlk dört ay derneğimize gönüllü aradık. O zamanlar sadece birkaç kadın vardı. Daha sonra 8- 16 yaş grubu için planladığımız kaykay kampı projesinde ekibimize 8 gönüllü dahil oldu.

Anlaşılan herhangi bir yerden maddi bir destek görmemişsiniz? 

Hayır, herhangi bir yardım almadık. Tabii ilk iş kaykay bulmamız gerekiyordu. Etrafımda bu sporu yapan ya da önceden yapmış arkadaşlarıma sordum, onlardan kaykaylarını projem için ödünç istedim, çoğu vermeye gönüllü oldu. Sonra ekipmanlarımızı alabilmek için fundraising (yardım kampanyası) başlattık. Bu sayede on kaykay ve gündelik ekipmanlarını almaya yetecek kadar paramız oldu. Bir de kaykayları taşımak için ulaşım aracına ihtiyacımız oldu,  sıklıkla bir yerden bir yere gitmemiz gerekiyordu, yine etraftan topladığımız paralarla büyük bir bisiklet aldık, malzemeleri her yere onunla taşıdık. Derneğimiz büyüyüp daha çok kadına ulaştıkça proje fonlarından faydalanmaya başladık. GAME (Danimarka) ve DGI (Danimarka) gibi kurumların proje partneri olduk. 



Hem az önce altını çizdin hem de daha önceki bir röportajında okumuştum, proje aklına ilk geldiğinde bunu kadınların güçlenmesinde bir araç olarak gördüğünü söylüyorsun. Bu konuyu biraz açar mısın? 

Başlangıçta gerçekten kaykayı kadının güçlenmesinde bir araç olarak gördük. Hem beceri, dayanıklılık gibi psikolojik unsurları öğreten hem de insanların önünde düşme, rezil olma, çirkin görünebilmeyle barışmayı öğreten bir araçtı. Aynı zamanda bunu fotoğrafçılık eğitimi, rampaları kurma ve dizayn etme eğitimleri ile de birleştirdik. Kaykayla ilişkilendirilebilecek her türlü ilgi alanını programımıza eklemeye çalıştık. Kaykay hala bizim için feminist bir araç. Ama şimdi eğlenmeye de odaklanıyoruz. Çünkü biz ekip olarak eğlenir iyi vakit geçirirsek bizi izleyen kadınlar da kaykayın eğlenceli olabileceğini düşünür, neden denemeyeyim ki diye sorar.

Artık, kadınları  erkekler tarafından domine edilmiş büyük kaykay topluluğuna dahil etme, yerleşik kuralları değiştirme ve çeşitliliği artırma ile de ilgileniyoruz. Amacımız kaykayın herkes için olduğunu göstermek. Başlarda gönüllülerde de kaykayı kadının görünürlüğü ve güçlenmesi için sadece bir araç olarak görme eğilimi vardı. Hatta bazıları bunun futbol ya da başka bir sporla bile değiştirilebileceğini düşünüyordu. Ama şimdi, ekibimiz öncelikle ve ilk olarak kaykaya odaklanmış durumda. Kaykayda nasıl daha iyi olabiliriz diye uğraşıyoruz. Zaten güçlenme meselesi biz kaykayda iyileştikçe doğal olarak ortaya çıkıyor. 

Kurslara katılanların ortalama yaşı nedir? Hangi yaş grubundan daha çok talep alıyorsunuz?

9-14 yaş grubundaki kızların ilgisiyle başladık. Haftalık ders programlarımızı oluşturduğumzuda ilgi 18 yaş üstüne çıktı. Şimdi kurslara gelenler 20-25 yaş aralığındaki kadınlar.Otuz yaş üstünden de gelen oluyor ama hala en büyük ilgi 20-25 yaş grubundan.




Kadın kaykaycılar olarak önyargıya maruz kaldığınız oluyor mu? Nasıl başa çıkıyorsunuz? 

Hala bu toplulukta yerimizi bulmaya çalışıyoruz. Genellikle yarışlarda önyargı görünür hale geliyor. Erkeklerle aynı seviyede olmasak da adil ve eşit yarış, eşit değerlendirme, eşit zaman konusunda diretiyoruz. Bir yerden başlamamız lazım diye düşünüyorum. Topluluktan bizi desteklemelerini, onlarla aynı kayma seviyesinde olmasak da eşit davranmalarını istiyoruz. Yine de bazen Bununla idare et! tavrıyla karşılaşıyormuş gibi hissediyorum. Ayrıca bazen projelerimiz için fon ve destek aldığımızda  kadın olduğumuz için değil gerçekten harika fikirlerimiz olduğu için aldığımızı savunmak zorunda kalıyorum. Genelde herkes aksini düşünüyor. 

Başlattığın bu inisiyatifin kadınları kaykaya çekmede etkili olduğunu düşünüyor musun? 

Tabii! Yaşadığım yerde kaykay yapan bir sürü kadın görüyorum artık. Hatta neredeyse tüm ülkede. Tabii bu sadece benim sayemde değil, ama bulaşıcı bir süreç. Diğer kadın kaykay gruplarını destekliyoruz, hem sosyal medya üzerinden hem de gerçek hayatta birbirimize destek oluyoruz. Skateducate'i kurduğumda Aarhus'ta sadece bir kaykaycı kadın tanıyordum, şimdi sayısını bile bilmiyorum, o kadar çoklar. 

 COVID-19 durumu sizi nasıl etkiledi peki? 

Pandemide insanların kaykay ve ekipmanlarını ödünç almak, ülke genelindeki kaykay pistlerinin haritasını almak için başvurabilecekleri bir yardım paketi yaptık ve  birçok online ders hazırladık. Bu süreçte kaykaya çok talep vardı. Sanırım insanlar dışarı çıkmak ve kaymak için oldukça iştahlıydı, çünkü kaykay COVID-19 sırasında açık havada mümkün olan sayılı etkinlikten biriydi. Biz de bu duruma uygun hareket etmeye çalıştık. 

Kaykayla ilgilenmek isteyen ama nereden başlayacağını bilemeyen kadınlara ne önerirsin, özellikle Türkiyedekilere?

Varsa kaykay pistlerine / plaza önlerine / iyi betona sahip bir yere gidin ve acemi  bile olsanız kaymaktan korkmayın !  Google'da “flatland tricks” için arama yapabilir ve videolardan ilham alabilirsiniz.  Malzemeleriniz varsa,  ahşaptan birkaç parça malzeme ile kendi kaykayınızı yapabilirisniz. Yapması bile çok eğlenceli ve yaparken çok şey öğreniyorsunuz.

Yalnız kaymak istemiyorsanız bir arkadaşınıza sormaktan çekinmeyin. Sosyal medya üzerinden size katılmak isteyen başka kadınların olup olmadığını araştırmak da iyi bir fikir olabilir. Kaykaycılar  arkadaş canlısı olur, amaçları dünyada daha fazla kaykaycı görmektir:) Yanlarına giderseniz size bir takım hileler öğretebilir tavsiye verebilirler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fransız kadınları epilasyon yapmaz

la vie d'Adele

Deniz Feneri - Virginia Woolf